8 Eylül 2012 Cumartesi

Alışverişkolik Serisi-Sophie Kinsella

Selaam. Biricik aşkım Sophie kinsellamın en güzel kitapları olan Alışverişkolik serisini senelerdir süren çabalarım sonucunda tamamlayıp bu yaz okuma fırsatım oldu. Ve Sophie Kinsellaya bir kez daha bayıldım. Seri bittikten sonra okuduğum kitaplar tatsız ruhsuz geliyor hala..

Serinin ilk iki kitabı aslında İnkilap Kitapevinden çıkmıştı. Fakat bu kış aylarında Artemis Yayınevi ilk iki kitabında telifini alarak yeniden bastı çokta iyi etti. Serinin sıralamasını okumadan önce internette bulmakta zorlandım. Çünkü yayınevi kitapları karışık basmıştı. O yüzden okunması gereken sırayı yazmak istiyorum.

Alışverişkolik Serisi Kitap Sıralaması

1-Bir Alışverişkoliğin İtirafları
 
2-Alışverişkolik Ve Amerika Rüyası
 
3-Alışverişkolik Ve Evlilik
 
4-Alışverişkolik Ve Ablası
 
5-Alışverişkolik Ve Bebeği
 
6-Mini Arışverişkolik

Kitapları tek tek anlatmak istiyorum ama boş konuşmuş olurum. Çünkü kitapların isimleri yeterince ipucu veriyor zaten. Kahramanımız Rebecca Bloomwood (Becky Bloomwood yeni soyadıyla Brandon) başından geçen süper-komik olayların akışı öyle güzel ki tam anlamıyla bağımlılık yaratıyor. Serinin her kitabının belli yerlerinde mesela son 100 sayfa kala olaylar birden hareketleniyor Becky'nin başı belaya giriyor ve kurtulacak mı kurtulamıcak mı diye heyecandan kırılıyoruz. Alışverişkolik lakabınında hakkını veriyor! Gerekli gereksiz her şeyi alması gerektiğine inandığından her zaman borç batağında :)

Eğer Chick-Lit tarzı kitapları seviyorsanız yada okumaya niyetliyseniz kesinlikle okumanız ilk yazar Sophie Kinsella, ilk kitaplarsa Alışverişkolik serisidir.

P.S: Sophie Kinsella candır aşktır bitanedir. Becky harikadır ve Alışveriş Tanrıçamızdır :)

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Demet Altınyeleklioğlu Saray Ahalisi

Selamlar. Uzun bi aradan sonra tekrar yazmaya karar verdim. O uzun arada da 5 kitap okudum ve bu 5 kitabın hepsi Demet Altınyeleklioğlu kitabıydı.

Geçen yaz Demet Altınyeleklioğlu'nun Moskof Cariye Hürrem kitabını okumuştum. O zamanlar tarihi romanlara pek ilgim yoktu fakat Hürremle birlikte bu türede ba-yıl-dım!

Hürrem döneminden başlayıp Safiye sultana kadar devam eden, daha sonra tekrar geriye dönüp Pargalı ile Haticenin hikayesini anlatan  bu serinin kitapları şöyle;

1-Moskof Cariye Hürrem
2-Cariyenin Kızı Mihrimah 
3-Cariyenin Geline Nurbanu
4-Altın Cariye Safiye
5-Pargalı İle Hatice

Moskof Cariye Hürrem: Okuyalı uzun zaman olduğu için detayları pek hatırlamıyorum fakat Hürrem'in sultan olmak için çevirdiği entrikalar yaşadıkları çok etkileyiciydi. Sanırım ben rahat bi hayatı değilde taht için mücaadele edilmesinden hoşlanıyorum.

 Cariyenin Kızı Mihrimah : Açıkçası serinin sanırım tek beğenmediğim kitabıydı. Mihrimah sultan olarak doğduğundan zaten rahat bir hayatı var. İlk kitapta Hürrem'in mücadelesinden eser yoktu. Mihrimahın tek çilesi aşkı ve evliliğiydi. O yüzden pek ilgi çekici değildi.

Cariyenin Gelini Nurbanu: Serinin en sevdiğim kitabıydı. Bütün kitaplar aynı yazara ait olmasına rağmen Nurbanu bana göre en akıcısıydı. Günde 250 sayfa okuduğumu biliyorum. Nurbanu'da Venedik'te bir saraylı olarak doğdu fakat Osmanlı'da herşeye sıfırdan başladı. Sarhoş Selim'den padişah yaratması, ona olan inancı, Selim'in ona olan aşkı kesinlikle bu kitabı gözümde en iyi yapıyor.

Altın Cariye Safiye: Safiye Nurbanu'nun Venedik'ten kuzeni. Osmanlı'da gelini. Nurbanu'dan sonra gölgede kalmasını bekliyordum. Açıkçası kitabın kapağı biraz soğutmuştu. Kitabın genelinde Nurbanu ile Safiye'nin Murat üzerine oynadıkları iktidar oyunları var. Ve ikisi arasında gerçekleşen Sarayın birinci kadını olma savaşı. Her ne kadar Nurbanu'ya olan sevgimden Safiye'nin kazanmasını istemesemde sonuç değişmiyor. Safiye Valide Sultan oluyor.

Pargalı İle Hatice: Serinin şu an okuduğum kitabı. Olaylar bi tık geriden Yavuz Sultan Selim döneminden başlıyor. Henüz yarısındayım. Okuduğum kadarıyla kötü eleştiride bulunamayacağım. Gayet iyi gidiyor. 

Kitap bitti seride bitti. Kösem Sultanı bekliyorum şimdi.

P.S: Bu seri bende acayip kafa yaptı keşke sarayda yaşasaydım diyorum. Kendimi Sultan gibi hissediyorum. Akşam Şerifleriniz Hayırlı Olsun Efendim.

26 Haziran 2012 Salı

Ve Geri Kalan Herşey-Pucca

Bugün son bitirdiğim kitap Ve geri Kalan Herşeyi anlatıyorum. Kitabı anlatmadan önce Pucca'la nasıl tanıştığımı anlatmak istiyorum.

Puccayı geçen yaz twitterda görmüştüm. Nedir neyin nesidir yabancı mıdır diye bakarken bütün gece onun tweetlerini okuyup gülmüştüm. Bir sonra ki gece blogunu okumaya başladım. Blogun bütün yazılarını okuduğumda sabah olmuştu ve ben kahkaha atıyordum. Sonra duydum Pucca kitap çıkarıyor diye. Çok sevindim.

İlk kitabı 9. Kitap Fuarından 2. kitabı da 10. Kitap Fuarından aldım. 10. Kitap Fuarının bir özelliği de iki kitabı da Pucca'ya, biriciğime imzalatmam oldu. O kadar tatlı ki. Herkese yorulmadan gülücükler saçıp çipil çipil maviş gözleriyle baktı bütün gün :)

Gelelim kitaba; Küçük Aptalın Büyük Dünyasında Ankaralı, Pekmez ve Erikten bahsediliyordu. İkinci kitapta Erik bizim kızı terkedince kitabın yarısı ayrılık acısıyla geçti. Bir an yoksa eski Pucca yok mu demeye başlamıştım ki Ceri'yle tanıştı. Ceri yüzünden ne dayak yemediği kaldı ne evinden taşınmadığı. Ama biz onları çok sevmiştik. Kitabın sonlarına doğru Pucca Ceri'yi terkedince "Allah belanı versin Pucca o çocuk terkedilir mi" diyordum ki yeniden buluştular :)

Tabi kitaptan sonra ayrılmaları hiç hoş değildi ama olsun biz onları çok sevdikkk :)

Kitap hakkında görüşlerime gelirsem sanrım ben Küçük Aptalın Büyük Dünyası'nı daha çok beğenmiştim. Ve Geri Kalan Herşey'de o havayı bulamadım. Ama yinede Puccayı seviyorum :)

P.S: Allah belanı versin Erik! Allah belanı versin EsmaCeyhan! Allah belanızı versin eski sevgililer!

Yirmiler Kızı-Sophie Kinsella

Blogumun ilk kitabı hangisi olsun diye çok düşündüm. Bitirdiğim son kitabı yazmak istiyordum ama o bir seri olduğundan daha sonraya erteledim. Şimdi bana çik-lit sevdiren sanırım ilk kitaplarımdan biri olan Yimiler Kızı'nı anlatmak istiyorum.

Okuyalı sanırım 4 sene falan oldu. Hatırladığım kadarıyla anlatıyorum yani :)

Kitabımızın kahramanı Lara ve Sadie. Sadie, Lara'nın büyük teyzesi o aslında bir ruh. Sadie'nin kolyesi yüzünden başlıyor hikaye. Deyim yerindeyse Sadie Lara'ya musallat oluyor. Ama o kadar tatlı bir ruh ki Lara'nın tarzını bile değiştiriyor. Lara onun sayesinde tam bir Yirmiler Kızı'na dönüşüyor!

Sadie kolyesi için Lara'yı ordan oraya sürüklerken Lara'nın aşk hayatına da müdahale ediyor. Ona dünnyanın en karizmatik erkeğiyle, Ed'le, olan ilişkisinde yardımcı oluyor.

Bu arada Sadie kolyesi bulunması durumunda rahatlayıp huzur içinde yatacak. Kitabı okurken kolye bulunsun diye hem heyecanlandım. Hemde Sadie'nin gitmesinden çok korktum. Nitekim gitti de en azından huzur içindeydi artık. Lara'yı da karizmatik sevgilisiyle bıraktı :)

Kitabı o kadar çok sevmiştim ki hala da seviyorum. Sophie Kinsella'yı tanımamı sağlayan kitaptır. Ona hayran olmamı sağlayan kitaptır. Kitaptaki eğlenceli dilini çok seviyorum. Artık bütün kitapları elimde :) Sırası geldikçe onlarıda anlatırım inşallah.

Yirmiler Kızı'nı okumanızı tavsiye ediyorum. Ve diğer Sophie Kinsella kitaplarınıda.

P:S: Kitabı elime aldım nostalji yapıyorum çok duygulandım. Boş gökyüzüne son bir bakış atıyorum. Umarım görmüştür. (Kitaptan)

25 Haziran 2012 Pazartesi

İlk Yazım

Selamlar. Tatilimi  Çeşme'de Bodrum'da değil bilgisayar başında geçiyorum. Bari boş durmayayım blog açayım dedim. Burda yaz boyunca okuduğum kitapların kişisel yorumlarını yapıcam. Okunursa ne ala okunmazsa da en azından içimde kalmaz. Buda blogumun ilk yazısı olsun. İyi geceler.